Antep Ağzı / AtasözleriGöz, gördüğünden korkarTürkçe Anlamıİnsan evvelce geçmiş olan bir felaketi, göz önünde bulundurarak öyle bir duruma düşmemek için sakıngan davranır.Antep Ağzı / AtasözleriOsmanlı'nın sonu ozan olurTürkçe AnlamıVaktiyle remi işlerle bir hayli caka satmış olan kişi emekliye çıkınca eski hayatını ve eskiden yaptığı işleri anlatır, durur.Antep Ağzı / DeyimlerAşağı koysan pas olur, yukarı koysan iş olurTürkçe AnlamıNe yapılacağı bilinmeyen durumlar için kullanılırAntep Ağzı / AtasözleriKapıyı kırarsan, odun çok olurTürkçe Anlamıİhtiyacını normal şartlar içinde karşılamayan kimse, büyük bir zararlığı ve fadakarlığı göze alırsa mesele kalmaz.Antep Ağzı / SözlükMameleTürkçe AnlamıMuameleAntep Ağzı / SözlükHandasızTürkçe AnlamıVücudu ve hareketleri kaba, saba, yakışıksız olanAntep Ağzı / DeyimlerBok çömçesiTürkçe AnlamıHer şeye burnunu sokan kişiler için kullanılırAntep Ağzı / AtasözleriBerk kaçan atın boku seyrek düşerTürkçe AnlamıÇok verim elde etmek için acele yapılan iş, özensiz ve fena olur.Antep Ağzı / AtasözleriÇabalama ile çarık yırtılırTürkçe AnlamıZorlamak, iş yapmak için her zaman yetmez. Hatta bazen başarısızlığa sebep olur.Antep Ağzı / SözlükZuvanaTürkçe AnlamıZıvanaAntep Ağzı / SözlükGel seneTürkçe AnlamıGelecek seneAntep Ağzı / DeyimlerNeçe sonraTürkçe AnlamıÇok zaman sonraAntep Ağzı / SözlükLöggiyeTürkçe AnlamıSardunya denilen çiçekAntep Ağzı / SözlükMersemTürkçe AnlamıMeğerseAntep Ağzı / AtasözleriMal malın pezevengiTürkçe AnlamıBir mağazadaki iyi mallar, kötü malları da sattırır.Antep Ağzı / SözlükGıcılamakTürkçe AnlamıHücum edip gelmek, saldırmakAntep Ağzı / SözlükGıçTürkçe AnlamıAyak, bacakAntep Ağzı / AtasözleriCamının mumunu yiyen pisiğin gözü kör olurTürkçe AnlamıKutsal bir kamu kuruluna, yahut nimetiyle beslendiği yere hayranlık eden kimse onmaz.Antep Ağzı / SözlükGöresmekTürkçe AnlamıGöreceği gelmekAntep Ağzı / DeyimlerEl baştan üstün geldiTürkçe AnlamıFarz sünneti bastırdı «9091929394»27493100102628272167243911892581261035342304184121522191307723272328260723951374
Tüm Yorumlar